Merâtibü'l-Vücûd Hakkında Üç Risâle |
|
|
|
Yazar |
: Hür Mahmut Yücer |
Türü |
:
Yüksek Lisans Tezi |
Baskı Yeri/Yılı |
: İstanbul / 1996 |
Danışman |
: Prof. Dr. H.Kâmil Yılmaz |
Üniversite Enstitü |
: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Sayfa |
: 105 |
Görüntülenme |
: 15857 |
İndirilme Sayısı |
: 1 |
|
Bu eserin tam metni dosya olarak bulunmamaktadır
|
Özet
TC
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
TASAVVUF BİLİM DALI
MERÂTİBÜ’L-VÜCÛD HAKKINDA ÜÇ RİSÂLE: (Yüksek Lisans Tezi)
Hazırlayan: H. Mahmut YÜCER (Danışman: Hasan Kâmil YILMAZ) İstanbul 1996
ÖZET
Vahdet-i vücûd’a göre Zât’ın madde âleminde zuhûr ve tecellîsi birtakım mertebe ve safhalardan sonra olmaktadır. Her zuhûr ise ayrı bir âlem demektir. Tecellî ve zuhûr sayısız olduğuna göre âlemlerde sayısız demektir. İşte zâhir ile mahzar arasındaki âlemleri incelemeyi kendisine konu edinen ilim dalına merâtibü’l-vücûd diyoruz.
Mutasavvıflar bu âlemi ve içindeki varlıkları var edenin özellikleri, ona ait zıt isim ve sıfatları, tecellîlerinin nasıl ortaya çıktığı, nerede ve ne şekilde tebellür ettiği ile ilgilenmiş bu meselelerin dinî kaynaklardaki referansları ve sunum şekli düşünce dünyalarının temelini oluşturmuştur. Bu düşünce dünyası, kendilerine ait özel bir anlatım formu ve bir literatürü beraberinde getirmiştir.
Çalışmamızın konusunu, işte bu literatür içerisinde yer alan üç risâlenin gün yüzüne çıkarılması ve muhteviyatlarının incelenmesi oluşturmaktadır. Bu yazmaların birincisi Üsküdarlı Hâşim Baba (ö.1782)’nın Hazarâtü’l-Hams’ı, ikincisi Ahmed Meâbî el-Girîdî (18.yy)’nin Arapça Hazarâtü’l-Hams’ı ve Sarı Abdullah Efendi (ö.1660)’nin Merâtibü’l-vücûd’udur.
Çalışmanın birinci bölümünde müelliflerin hayatları, geniş bir özet hâlinde risâlelerin özetleri ve muhtevâ tahlilleri yapılmıştır. İkinci bölümlerde merâtibü’l-vücûd konusu farklı kaynaklarla karşılaştırmalı olarak incelenmiş, üçlü, beşli, yedili ve kırklı tasnifler ve bu tasniflerin karşılıkları çıkarılmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümü risâlelerin metinleri oluşturmaktadır. Farklı kütüphânelerdeki farklı yazmalar temel alınarak Osmanlı Türkçe’si ile kaleme alınan eserler günümüz harflerine aktarılmış, Arapça olan ise geniş bir özeti verilmiş, tahriç ve tahkîk çalışması yapılmaya çalışılmıştır. Son bölüme ise risâlelerin orijinal halleri konulmuştur.
H. Mahmut YÜCER
İstanbul, 1996
Anahtar Kelimeler
|